Milas’ın kuzeyindeki Kocayayla’da (14 km.) bulunan Labranda Türkiye’nin en iyi korunmuş antik kentlerinden birisidir. Yolu iyi durumda. Çam ve çınar ağaçları arasında, hemen her zaman tatlı bir esintiyle serinleyen havada çok güzel bir antik kent
gezeceksiniz. Labranda antik çağda 8 metre genişliğindeki bir kutsal yolla Mylasa’ya bağlıydı. Yolun izlerini bugün de görmek mümkün.
MÖ. 5. yy’da kentte bir kutsal alan olduğu biliniyor. Güneydoğu ve güneyde bulunan iki giriş kapısı ayaktadır. Zeus Tapınağı, stoa, tapınağın güneyindeki büyük teras tuvarı, kült yemeklerinin yendiği andron, saray olduğu sanılan büyük yapılar, teras evleri kalıntıları görülebilmektedir. Kazılarda ortaya çıkarılan Andron pencereli bir yapıdır ve Hellen döneminde pencere kullanıldığını kanıtlamaktadır. Kentte Roma Çağı yapıları da görülmektedir.
Kutsal alanın 200 metre batısında arkası istinat duvarıyla sağlamlaştırılmış stadyum vardır. Kutsal alanda her yıl yapılan ve 5 gün süren şölenler sırasında stadyumun yarışlara sahne olduğu sanılıyor. Yarışların başlama ve bitiş taşları bugün de yerli yerinde.
Labranda’ya çıkarken Kargıcak Köyü’ndeki kır lokantasında karnınızı doyurabilirsiniz.
Saçta yapılan oğlak kavurması ile mis kokulu domatesle hazırlanan menemeni tavsiye ederiz. Ören yerinde tuvalet var.
|